All’s Fair: Kim Kardashian’ın dizisi deyip geçilmeli mi?

American Horror Story ve American Crime Story gibi televizyon başyapıtlarının yaratıcısı Ryan Murphy’nin yeni dizisi All’s Fair, Rotten Tomatoes'da %0 alarak dizi sektörünün gündemine oturmuştu. Şu ana kadar 4 bölümü yayınlanmış olan hukuki drama dizisinin başrolünde Kim Kardashian rol alıyor.

All's Fair dizisi kadınlar tarafından işletilen bir hukuk firmasında geçiyor. Firma özel olarak boşanma davalarını alıyor ve işlerinde en iyisi olmalarıyla biliniyorlar. Tabii burada bitse Rotten Tomatoes'dan %0 almazdı dediğinizi duyar gibiyim. Diziyi izlemediyseniz ve "0% alacak kadar kötü müydü ya?" sorusuna cevap arıyorsanız...

Hayır, o kadar kötü değildi.

All's Fair fragmanı düştüğü andan itibaren bana Suits dizisinin bir parodisi gibi gelmişti. Yüksek tavanlı şık bir plazada, pahalı takım elbiseler giyen, sürekli koridorda yürürken laflayan, işinin en iyisi, sürekli fiyakalı laflar çarpıp duran, bir yerden zeki bir son dakika çözümü bulup toplantı odasına dosyaları çarpa çarpa karşı tarafı anlaşma yapmaya zorlayan, neredeyse hiç mahkeme salonu görmeden avukatlık yapan bir grup. Suits'ten bahsediyorum!

All's Fair ise tamamen bunu alıp, yüzle çarpıp hicve almış gibi. Yüksek tavanlı şık plazanın yerini yüksek tavanlı labia mimarili bir bina alıyor. Pahalı takım elbiselerin yerini absürt özel tasarım (couture) kıyafet ve aksesuarlar alıyor. Sürekli bağıran, ana karakteri kıskanan Louis Litt'in yerini Sarah Paulson'ın ağzı bozuk ve mutsuz karakteri Carrington alıyor. Adı duyunca önü iliklenen Harvey Specter'ın yerini Allura Grant alıyor. Bir bölümde Allura'nın takım elbisesinden tangasını görüyoruz. Hayır, frikik olarak değil, takım elbisenin tasarımı böyle! Allura'nın lüks malikanesindeki "hizmetçi" sayılan çalışanlarının hepsi yakışıklı, Asya-Amerikalı, isimleri birbirine benzeyen erkekler. Peki böyle mübalağalı bir diziyi hukuki drama ciddiyetiyle izlerseniz ne olur? Hüsran. All's Fair tamamiyle hiciv ve mübalağa dolu bir dizi. Bu bakış açısına eriştikten sonra biraz komik gelmeye başlıyor ve tahammül edilebilir hale geliyor. Özellikle Suits'i izlediyseniz, nerelerde taşladıklarını çok iyi görebiliyorsunuz.

Kadrosu da çok sağlam bir dizi. Glenn Close, Sarah Paulson, Naomi Watts, Niecy Nash, Teyana Taylor dizinin ana kadrosunda yer alırken, Ed O'Neill, Jessica Simpson, Grace Gummer gibi isimler konuk oyuncuları tamamlıyor. Bu kadar sağlam bir kadrosu ve bütçesi olan bir dizi, neden hiç sevilmedi? Sonuçta Ryan Murphy, American Crime Story gibi ciddi bir yapımı da dünyaya katmış bir yapımcı. Neden bu hukuki parodi insanlardan nefret topladı?

Hukuk alanında Scream Queens izlediğinizi düşünün!

Scream Queens, Ryan Murphy'nin yaratıcılığını üstlendiği bir diğer popüler dizi. Diziyi izlememiş olmama rağmen Chanel No.1, Chanel No.2 sahnelerini görmüştüm. Bir korku parodisi olarak düşünebiliriz. Hafızamı tazelemek için küçük bir IMDb ziyareti yaptıktan sonra İngiliz karakterinin adının "Earl Grey" olduğunu görmek bonus oldu... 🌝

Maalesef, All's Fair ne ciddi bir hukuki drama olmayı başaramadı, ne de iyi bir parodi olmayı. İnsanların bu dizinin parodi olduğunu anlamaması onların problemi diyebiliriz, ama başarılı bir parodi olmaktan çok uzak. Başarılı bir parodi, orjinal işin temel özelliklerini iyice öğrenmiş ve işlemiş olmalıdır. All's Fair daha çok orjinal konseptler sunmaya odaklandığı için parodi ve orjinal iş çizgisi bulanmış, ne parodi olarak başarılı olmuş, ne de orjinal bir iş için. Yani ya parodiye sadık kalmalılardı, ya da ciddi bir iş çıkarmaya. İkisini birlikte yapma çabaları dizinin izlenilmez bir keşmekeşe dönüşmesine sebep olmuş. E Deniz, beğendin mi, beğenmedin mi şimdi?

Beğenmedim. Ama bu 0% almayı hak ediyor demek değil!

IMDb score'u ise 2.9. Tabii ki bu skorların bir dizinin kalitesini ortaya koymadığını hepimiz biliyoruz ama dizinin yaptığı hatalar parodi/orjinal iş çizgisinde bitmiyor.

Olay örgüleri karışık, bir sonraki bölümü iple çekeceğiniz bir element yok. Böyle bir durumda dizinin yeni bölümünü haftaya kadar beklemek için bir sebep yok; tüm sezonu Netflix usulü tek seferde yayınlamayı tercih etselerdi dizinin izlenme oranının daha yüksek olabileceğini düşünüyorum.

Ryan Murphy, Kim Kardashian'ın popülerliğini kullanmak için biraz aceleci davranmış. Kim de bu teklifi kabul etmek için. Kim Kardashian'ın hukuk okuyor olması bilinen bir haber, Ryan Murphy bundan kâr elde etmek istemiş olmalı ki, bu diziye başrol düşünmüş. Ama Kim Kardashian, Glenn Close ya da Sarah Paulson'ın olduğu bir kadroda başrol olacak oyunculuk deneyimi ya da seviyesinde değil. Bu kadar ciddi isimlerin toplantığı bir kadroda, hepsi oyunculukta ders yazarken, başrolünüz donuk surat emojisi gibi ortalıkta geziyor. Bir izleyici, "Kim Kardashian, odada bir kameranın olduğunu biliyormuş gibi oyunculuk yapıyor" yorumunda bulunmuş, gerçekten çok doğru. Kameraya bakmamak için kendini kasıyor gibi. Eğer Kim, All's Fair'den önce biraz daha oyunculuk deneyimi kazanıp, kadrodaki arkadaşlarının lideri olacak saygı ve yeteneği kazansaydı, bu kadar sırıtmazdı diye düşünüyorum. İşte o zaman Kim'in popülerliği insanları ekrana kitler, sırf Kim neler yapacak diye bile izlemeye değer olabilirdi. Ama orada da bizi hayal kırıklığına uğratan All's Fair, maalesef benden de geçer not alamıyor. Çok umurlarındaydı sanki! Ama yine de bu kadar düşük not abartı olmuş. Bence en az 5, 5.5 alabilmeliydi.